Akropolis

Akropolis, Yunanistan’ın başkenti Atina şehrine hakim bir tepede bulunan antik bina kalıntılarının bir koleksiyonudur. Akropolis, MÖ 5. yüzyılda inşa edildiğinden bu yana her türlü insani ve doğal afetten sağ kurtularak tepede kalmıştır. Yüzyıllar boyunca Akropolis, mimari ve sanatsal güzelliğin bir ifadesi olarak kabul edildi. Bugün Akropolis, UNESCO dünya mirası alanıdır.

Atina Akropolü, Athena Nike Tapınağı, Parthenon, Hekatompedon Tapınağı, Zeus Polieus Kutsal Alanı, Herodes Atticus Odeonu, Erechtheion'un gün batımında havadan görünümü

Atina Akropolü, Athena Nike Tapınağı, Parthenon, Hekatompedon Tapınağı, Zeus Polieus Kutsal Alanı, Herodes Atticus Odeonu, Erechtheion’un gün batımında havadan görünümü

Bu yazımızda Akropolis ziyaretinize rehberlik etmesi amacıyla yapıyı tüm yönleri ile inceledikten sonra Akropolis bilet rezervasyonu, giriş ücreti, Akropolis turları, gibi konularda önerilerde bulunacağız. Yazımıza Akropolis’in tarihçesi ile başlıyoruz. Arzu ederseniz aşağıdaki içerik tablomuzdan doğrudan Akropolis bilet ve turlarının incelendiği bölüme geçiş yapabilirsiniz.

 Akropolis’in Tarihçesi

Günümüz Akropolis’i MÖ. 5 yüzyıla tarihlense de, çok daha eski dönemlerde bile Antik Yunanlıların Akropolis’i hazineyi saklamak, kralı barındırmak ve tanrıça Athena’ya ibadet etmek için kullandıklarına dair kanıtlar mevcuttur. Bununla birlikte, en eski binalar küçüktü ve erken yapılar muhtemelen ahşaptan yapıldığı için günümüze ulaşmamıştır.

MÖ 480’de, Pers imparatoru I. Xerxes, ilk Parthenon’u yıktı ve onu harabeye çevirdi. Bugün ayakta kalan binaların tümü MÖ 5. yüzyılda inşa edildi ve zamanları için harikalardı. Bu binaların çoğu, tanrıça Athena’nın çeşitli yönlerine tapınılan yerler olması açısından önem taşıyordu. Akropolis’in bölgeye hâkim bir tepe üstünde bulunması hem dini hem de savunma açısından önemliydi. Bunun için Akropolis inşası için yerden 90 metre yükseklikteki sarp bir kayalık tercih edildi.

Parthenon - Akropolis - Illustrasyon

Parthenon – Akropolis – Illustrasyon

Efsaneye göre, Yunan halkı inşa edecekleri Akropolis için hangi tanrıyı koruyucu seçecekleri konusunda kararsız kalmışlardı. Deniz tanrısı Poseidon ile bilgeliğin tanrıçası Athena bunun için yarıştılar. Poseidon, asasını yere vurarak yerden su çıkmasını sağlar. Halk önce buna çok sevindi, fakat halk sudan içince bunun tuzlu su olduğunu anladı. Athena da buna karşılık asasını yere vurdu ve yerden zeytin ağacı çıktı. Zeytinleri yiyen halk Athena’yı koruyucu tanrı olarak seçti. Böylelikle Zeytin dalı da onlar için bir simge haline geldi.

MÖ. 5 yüzyılda Tanrıçanın evi inşa edilir. Bölgede su kaynağının bulunması ve savunmasının kolay olması nedeniyle aşağılara doğru yüzyıllarca yapılaşma devam etmiştir. Bu yapılaşmalar daha çok dini yapılar şeklinde olmuştur. Yunanistan’da bir akropolü olan birkaç başka antik kent de vardır. Akropolis’in tanımı kelimenin tam anlamıyla “şehrin yukarısı” anlamına gelir ve hem dini hem de devlet işlerinin merkezidir. Bununla birlikte, Atina Akropolü, mimari başarıları ve Atina’nın dünyada oynadığı rol nedeniyle en ünlü ve en çok tanınanıdır.

Atina Agorasından Akropolis - Illustrasyon

Atina Agorasından Akropolis – Illustrasyon

Hellenistik Dönem boyunca (MÖ 323-31), Akropolis değişmedi ve dini törenler için sıklıkla kullanıldı. Dört yılda bir, Athena’ya adanmış büyük bir tören düzenlenirdi. Erekhtheion’da da daha küçük ve sık yapılan törenler düzenlenirdi. Roma İmparatorluğu, Yunanistan’ı fethettikten sonra, Akropolis’in bazı bölümleri hasar gördü veya yakıldı. Ancak, Romalılar da Yunanlılara benzer inançlara sahipti ve Akropolis’in Athena ve diğer tanrılara tapınma yeri olarak kullanılmasına izin verdiler.

Sonraki imparatorluklar, Atina’ya yeni fikirler getirdi ve Akropolis’in kullanım şeklini büyük ölçüde değiştirdi. Bizans İmparatorluğu döneminde (M.S. 330-610), Hristiyanlık bölgedeki egemen din haline geldi. Parthenon, Meryem Ana’ya adanmış bir kilise oldu. Latin dönemi (1204-1261) boyunca, Erekhtheion bir piskoposun sarayı ve kilise olarak kullanıldı.

1458’de Fatih Sultan Mehmet, şehri ele geçirmiştir. Fetihten sonra Atina şehrinin kiliseleri camiye çevrilmiştir. Hatta Parthenon tapınağının içine de bir camii inşaa edilmiştir. 1827’de şehir Yunanlıların eline geçtikten sonra, 1829’de imzalanan Edirne Antlaşması’yla Atina şehri resmen Yunanistan’a bırakılmıştır.

Parthenon'daki camiiyi gösteren bir gravür

Parthenon’daki camiiyi gösteren bir gravür

II. Dünya Savaşı sırasında, Yunanistan işgal edildi. Hitler, Akdeniz’deki kontrolünü sağlamak isteyen İtalyan diktatör Mussolini’ye destek olmak için Alman ordusunu tarafsız Yunanistan’a saldırttı. Nazi bayrağı, 27 Nisan 1941’de Akropolis üzerinde dalgalanmıştı. Naziler, Akropolis’in önemine saygı göstermedi ve burayı anti-hava topçuları için bir üs olarak kullandılar. Akropolis’ten kaybolan eserlerin tam olarak ne kadar olduğunu belirlemek zor olsa da, Almanlar, üstün Ari ırkı ideolojilerini destekleyen eserler için Yunanistan’ı araştırdılar. Yunanlar, işgale direndi ve 1944’te İngiliz güçlerinin yardımıyla Almanya’nın Atina ve Yunanistan’ın büyük bölümünden çekilmesini sağladı.

Naziler Akropolis'te

Naziler Akropolis’te

 Akropolis’in Bölümleri

Akropolis bileti satın alıp gişelerinden geçtikten sonra, bir patikadan yukarı doğru yürüyorsunuz. 320×130 metre ölçülerinde bir düzlük alan karşınıza çıkıyor. Sağ tarafta Odeon of Herodos Atticus tiyatrosu bulunuyor. Tiyatronun arkasına geçtiğinizde muhteşem Atina manzarasını izleyebilirsiniz. Bu tiyatronun dışında bir de Dionysos Tiyatrosu bulunuyor. İlk dramalar burada yapılmış.

 Propylaion (kutsal giriş yolu)

Ziyaretçilerin Akropolis’e giderken içinden geçebilecekleri büyük bir giriş olan Propylaion, ziyaretçilerin Akropolis’ten geçmesine ve dikkatlerini Parthenon’a yönlendirmesine yardımcı olan sütun sıralarıyla büyük, üstü kapalı bir alandı. Beyaz mermerden oyulmuş ve MÖ 437’de inşa edilmiştir. Bu giriş yolunun benzersiz bir özelliği, onu yapan eski inşaatçılar için oldukça büyük olan ağır mermer çatının ağırlığını taşımak için demir parmaklıklar kullanılmasıdır.

Propylaion

Propylaion

Atina, Yunanistan. Akropolis propylaea propylea veya propylaia giriş kapısı ve Agrippa anıt kaidesi, Philopappos Tepesi'nden görünüm.

Atina, Yunanistan. Akropolis propylaea propylea veya propylaia giriş kapısı ve Agrippa anıt kaidesi, Philopappos Tepesi’nden görünüm.

Parthenon

Tanrıça Athena adına ithaf edilen Parthenon, Akropolis’teki düzlük alanın tam merkezinde bulunmaktadır. Tapınağın planı Perikles tarafından çizilmiştir. Yapımına MÖ. 447’de başlanıldığı ve de 15 yıl içinde bitirildiği tahmin edilmektedir. Binanın yapımında taşlar birbiriyle ilintili ve bir yapbozun parçası gibi düşünülmüştür.

Parthenon’un en etkileyici yönü, tapınağın büyüklüğüdür. Böyle bir yapı daha önce Antik Yunan’da denenmemiştir. Aslında, sütunlar aslında tavanın ağırlığını daha iyi taşıyacak bir açıda yerleştirilmiştir, ancak eğim, eski mimarların amaçladığı gibi, bir ziyaretçi tarafından neredeyse hiç fark edilmez.

Akropolis

Akropolis

Parthenon, geniş çatısını destekleyen çok uzun sütunlara sahiptir. Antik çağda, Parthenon’un içinde güçlü bir kadın olarak tasvir edilen büyük bir altın Athena heykeli olduğu düşünülmektedir. Tapınakta ilk olarak alınlık ve frizleri destekleyen sütun serileri gözünüze çarpacaktır. Mermer blokları tarafından kapatılmış, çini süslemelerle bezenmiş bir çatısı bulunuyor. İç bölümdeki süslemelerde eski savaşlar ve savaşçıların kahramanlıkları tasvir edilmiştir.

Osmanlılar şehri ele geçirdiğinde Parthenon’u silah deposu olarak kullanmışlardır. Venedik-Osmanlı mücadelesinde Venedikliler şehri kuşattıklarında, gemilerinden atılan bir top, tapınağa isabet etmiş ve de tapınaktaki cephanede yer alan barutların infilak etmesi sonucunda tapınak çok ciddi zarar görmüştür.

Osmanlı Dönemi’nde, İngiliz elçisi Lord Elgin, tapınağın resmini çizme adına padişahtan izin almış ama izni kötüye kullanıp Atina valisine rüşvet vererek birçok eser ve heykeli söküp, ülkesine götürmüştür. İlerleyen yıllarda da bu eserler Yunanistan’a iade edilmemiştir.

Erekhteion

Erekhteion

 Erekhteion

Erekhteion

Erekhtheion, Athena ve Poseidon-Erekhtheus’a adanmış antik Yunan tapınağıdır. Atina’nın Akropolis bölgesinde MÖ 430-405 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu tapınak, özellikle kadın heykellerinin sütun olarak kullanıldığı Karyatidler ile ünlüdür.

MÖ 5. yüzyılın ilk yarısında gerçekleşen Yunan-Pers Savaşları sırasında, Kserkses ve Pers ordusu MÖ 480’de Atina şehrini ele geçirir ve Akropolis’teki yapıların çoğunu yakar. MÖ 450 civarında, Atina politikacısı Perikles, Akropolis’teki tapınakların yeniden inşası için bir mimari program düzenler. Bu dönemde, Akropolis’teki mevcut yapıların çoğu, Parthenon, Propylaia, Athena Nike Tapınağı ve Erekhtheion dahil olmak üzere inşa edilir. Erekhtheion’un inşası MÖ 420’de başlar ve MÖ 405’te tamamlanır.

Erekhtheion’un inşa edildiği alan, çeşitli nedenlerle kutsal kabul edilir. Erekhtheion, arazideki birkaç kutsal alanı rahatsız etmemek amacıyla karmaşık ve özgün bir mimari plana sahiptir. Bu alanlar arasında Erekhtheion Denizi olarak bilinen bir tuzlu su kuyusu ve Athena’nın kutsal zeytin ağacı bulunmaktadır. Efsaneye göre kuyu, Poseidon tarafından yaratılmış ve ağaç, Atina’nın himayesi için yarışan Athena tarafından dikilmiştir.

Ayrıca, alan Atina’nın efsanevi ilk kralı Kekrops’un mezarını içermektedir. Mitolojide ve görsel imgelerde, Kekrops genellikle yarı yılan olarak tasvir edilir. Ayrıca alan, Poseidon ve ateş tanrısı Hefestos’a adanmış sunakları da içerir. Tapınağın doğu ucunda Athena Polias’ın ibadeti için bir alan bulunurken, batı ucunda Poseidon-Erekhtheus’a adanmış bir alan bulunmaktadır.

Erekhtheion, antik Yunan mimarisinin İyon düzeninde inşa edilmiştir. İyonik sütunlar oluklu olup, başlıklarında spiral şeklindeki volütlerle ayırt edilir. Erekhtheion’un belki de en dikkat çekici ve ünlü özelliği, güneye bakan Karyatid Portikosu’nun çatısını destekleyen sütunlar olarak hizmet eden altı büyük kadın heykelidir.

Karyatidler

Karyatidler

Karyatidler

Karyatidler

Karyatidler, aynı zamanda “Bakireler” olarak da bilinen, Erekhtheion’un güney sundurmasını destekleyen 2,3 metre yüksekliğinde kadın heykelleridir. Orijinal Karyatidlerin beşi Akropolis Müzesi’nde, biri ise British Museum’da bulunmaktadır. Şu anda sundurmada bulunan altı Karyatid, replikadır. Her bir heykel benzersizdir ve ikisi aynı değildir.

Karyaditlerin orjinalleri - Akropolis Müzesi

Karyaditlerin orjinalleri – Akropolis Müzesi

Roma mimarı Marcus Vitruvius’a göre, Karyatidler adını, Yunan-Pers Savaşı’nın ardından köleleştirilen Karya şehrinin kadınlarından almıştır. Karya, Kserkses ve Pers ordusunu desteklediği için savaşın ardından cezalandırılmıştı. Ancak bazı Karyatid heykelleri, Yunan-Pers Savaşı’ndan önce inşa edilmiştir. Yunan coğrafyacı Pausanias’a göre, “Karyatid” adı, doğa, av ve ay tanrıçası olan Yunan tanrıçası Artemis’i kutsayan Artemis Karyatis kültüyle ilgilidir. Artemis Karyatis’e adanan yıllık bir festivalde genç kadınlar tarafından gerçekleştirilen Karyatis adlı bir ritüel dans vardır.

Yeniden Kullanım ve Koruma

Binanın inşasından sonra geçen bin yıllar boyunca Erekhtheion, birçok farklı amaç için kullanılmıştır. M.Ö. birinci yüzyılda, Roma generali Sulla’nın askerleri tarafından yakıldı ve daha sonra onarıldı. Bizans döneminde, yani M.S. yedinci yüzyılda, bir Hristiyan Kilisesi olarak kullanıldı. 13. yüzyılda Latin yönetimi altında, bir piskopos sarayı oldu.

Osmanlı yönetimi altında, yaklaşık 1458’den itibaren bir garnizon komutanının ikametgâhı oldu. 19. yüzyılın başlarında, İngiliz Lord Elgin orijinal Karyatidlerden birini çıkararak İskoçya’ya götürdü. Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Erekhtheion hasar gördü (kuzey sundurmanın tavanı dahil patlatıldı). Erekhtheion, 20. yüzyılın sonlarında, 1977-1988 yılları arasında restore edildi. Bugün, Erekhtheion dahil Akropolis, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Akropolis Bileti ve Turları

Akropolis’e yapılan ziyaretler, özellikle Atina şehrinin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için büyük bir deneyimdir. Ziyaretçiler, Parthenon, Erekhtheion ve Propylaea gibi önemli yapıları yakından görebilir ve bu eserlerin tarihine tanıklık edebilirler. Ayrıca, Akropolis Müzesi’nde antik eserleri ve heykelleri inceleyerek, bu muhteşem yapıların ve Atina’nın tarihine daha derinlemesine bir bakış sunar.

Akropolis için özellikle Mayıs-Ekim arası yüksek turizim sezonu olarak adlandırdığımız dönemde biletinizi önceden online olarak almanızı öneriyoruz. Bunun nedeni bilet için Akropolis bilet gişesinde oluşan uzun kuyruklarda beklememeniz ve bilet kuyruğunda harcayacağınız değerli zamanı Akropolis’e ayırmanızdır.

Müze biletleri ekibi olarak bizim önerdiğimiz Akropolis Bileti; Akropolis, Antik Agora, Roma Agorası, Zeus Tapınağı, Aristoteles Okulu, Hadrian Kütüphanesi ve Kerameikos Antik Mezarlığı’na bilet kuyruğunda beklemeden giriş imkanı sağlayan bilettir.(Tıklayınız-1)  ya da (Tıklayınız-2)Bu seçeneklerein dışında Tiqets firmasının Atina şehir kartı olan Athens Pass ile Akropolis’te bulunan tüm yapılara ek olarak Akropolis Müzesi’ni de ziyaret edebilir, Atina şehri gezi uygulaması indirebilir ve de Atina’daki diğer rezervasyonlarınız için 10% indirim kazanabilirsiniz. Bu pass kartın Nisan 2023 tarihi itibariyle fiyatı yaklaşık 59 Euro’dur. Athens Pass kartı için (Tıklayınız-3)

Bu sayede Akropolis’te bulunan ve görülmesi gereken tüm bu yerleri giriş bileti alma çabasında bulunmadan tek bir bilet ile ziyaret edebilirsiniz. Eğer bir kombo bilet değil de sadece Akropolis için bilet arıyorsanız Tiqets’ın hızlı giriş biletini satın alabilirsiniz. (Tıklayınız-4)

Akropolis’i keşfetmek için, rehberli turlar mevcuttur ve ziyaretçilere yapıların tarihi ve önemi hakkında daha fazla bilgi sağlar. Rehberli turlar, genellikle Atina şehir merkezinden başlar ve Akropolis’e yürüyerek veya toplu taşıma ile ulaşır. Turlar, genellikle Parthenon, Erekhtheion ve Propylaea gibi önemli yapıları kapsar ve rehberler, bu yapıların tarihine ve mimarisine dair bilgi verir. Bunun için Getyourguide’ın Akropolis sayfasına bakmanızı (Tıklayınız-5) öneriyoruz.

En İyi Ziyaret Zamanı ve İpuçları

Yılın her günü ziyarete açık olan akropolis sabah 08.00’da açılıyor. 1 Nisan – 31 Ekim Yaz döneminde saat 19.30’da; 1 Kasım – 31 Mart Kış döneminde saat 15.00’de kapılarını kapatıyor. Yaz döneminde aşırı sıcak olduğu için sabahı erken saatlerini ya da saat 18.00 gibi değerlendirebilirsiniz.

Akropolis’i ziyaret etmek için en iyi dönem, genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Bu dönemlerde hava daha serin ve kalabalıklar daha azdır. Yaz aylarında, özellikle öğleden sonra sıcaklık oldukça yüksek olabilir ve kalabalıklar daha yoğun olabilir.

Akropolis’i ziyaret etmeden önce, uygun ayakkabılar giymek ve bol miktarda su içmek önemlidir. Ayrıca, güneş koruyucu ve şapka kullanarak güneşten korunmak da önemlidir. Akropolis’e yapılan ziyaretler genellikle yürüyüş ve merdiven tırmanma gerektirir, bu nedenle ziyaretçilerin uygun bir kondisyonda olması önemlidir.

Ulaşım Bilgileri

Akropolis’e Happy Train ve Hop on/off tur otobüsleriyle gelebilirsiniz. Metro ile gelmek isterseniz Tapınağa en yakın metro istasyonu Akropolis istasyonudur. İsterseniz Monastiraki istasyonunda inip Plaka Bölgesi’ni gezdikten sonra yürüyerek Akropolis’e geçebilirsiniz.

 

Videolar
Yakındaki Yerler

Önerilecek herhangi bir sonuç bulunamadı.