Sistina Şapeli

Günümüzde Vatikan Müzeleri ziyareti kapsamında giriş yapabileceğiniz Sistina Şapeli son 500 yıldır Hristiyanlığın en önemli yeridir. Duvarlarından tavanlarına şapelin duvarlarını kaplayan ve insanın yaratılışından son yargı gününe değin insanlığın hikayesini anlatmaktadır.

Uzun yazımıza Sistina Şapeli’nin Tarihçesi ile başlıyoruz. Tarihçe’nin ardından Sistina Şapeli’nin Tavanı’nı inceleyip; Adem’in Yaratılışı başta olmak üzere Michelangelo Buonaratti’nin tüm tavan fresklerine değineceğiz. Tavan incelemesinden sonra şapelde yer alan diğer fresklerden bahsedip Son Yargı (Kıyamet Günü) freskini tüm detaylarıyla inceleyeceğiz. Anlatımlarımızdan sonra Sistina Şapeli turları, giriş ücreti ve online bilet önerilerinde bulunacağız. Dilerseniz aşağıdaki tablomuzdan doğrudan bilet ve giriş ücreti bölümüne geçiş yapabilirsiniz.

Sistina Şapeli’nin Tarihçesi

Sistina Şapeli Vatikan şehrinin tam kalbinde Aziz Petrus Bazilikası’nın yakınında yer almaktadır. Şapelin planı oldukça basittir ve dışarıdan küçük bir kalenin görünümünü andırmaktadır. Kudüs’teki Hz. Süleyman tapınağı model alınarak inşa edilen Şapel, 20,7 metre yükseklikte, 40,90 metre uzunlukta ve 13,40 metre genişliktedir.

Sistina Şapeli - Dışarıdan Genel Görünüm

Sistina Şapeli – Dışarıdan Genel Görünüm

Antik dünyanın merkezi ve yüzyılların başkenti olan Roma; Hristiyanlık dininin yayılmasıyla birlikte bu dinin merkezi haline geldi. İsa’nın havarisi olan ve ilk Papa sayılan Aziz Petrus bugün Vatikan olarak bilinen bölgede baş aşağı çarmıha gerilerek öldürüldü. İlk Hristiyan imparator olan Konstantin, Aziz Petrus’un mezarının bulunduğu bölgeye ilk Aziz Petrus bazilikasını inşaa etti. Roma’nın dininin Hristiyanlık olmasından sonra bölge hızla değişmeye ve gelişmeye başladı.

Bugün Sistina Şapeli’nin bulunduğu yerde 12’inci yüzyılda inşaa edildiği düşünülen Cappella Magna (Magna Şapeli) yer almaktaydı ve bu şapel harap haldeydi. 1477 ile 1483 yılları arasında, Papa Sixtus IV, Magna Şapeli’ni yıktırarak temelleri üzerine bugünkü şapeli mimar Baccio Pontelli’ye inşa ettirmiştir. Sistina adı Papa Sixtus’dan gelmektedir; Sixtus kelimesinin İtalyanca’da orjinali Sisto’dur. Sistina Şapeli’nde ilk ayin 15 Ağustos 1483 yılında “Meryem Ana’nın Göğe Kabulü” bayramı nedeniyle yapılmıştır.

Bir parantez açarak belirtmemiz gereken ilginç bir detayı aktarmak istiyoruz. Osmanlı Sultanı 2. Bayezid’in isyan eden kardeşi Cem Sultan Sistina Şapeli’nin iç dekorasyonu yapılırken Vatikan’da esirdir. Papalar Cem Sultan için Bayezid’den yüklü miktarlarda fidye almışlardır. Hatta bu miktarın papalığın yıllık gelirine eşit olduğu (120.000 kron ve 45.000 venedik altını *yıllık) ve bu fidyelerin şapelin dekorasyonun finansmanında kullanıldığı tarihçiler tarafından ifade edilir. Vatikan’da Cem Sultan’ın hikayesini okumak için tıklayınız.

Sistina Şapeli'nin içi

Sistina Şapeli’nin içi – Aynı karde Son Yargı freski ve şapelin tavanı

Sistine Şapeli’nin ana inşaa nedeni önemli bir toplantı olan “Konclave”dir. Konklave genellikle mevcut Papa’nın ölümünden sonra gerçekleşir veya istifa etmesi (çok nadir) durumunda başlar. Papa’nın ölümünden veya istifasından sonra, genellikle 15 ila 20 gün içinde başlamak üzere bir Konklave tarihi belirlenir. Bu süre zarfında, kardinaller (Papa’yı seçecek olanlar) dünyanın dört bir yanından Vatikan’a gelir.

Seçime sadece belirli kardinaller katılabilir. Katılımcılar, Konklave’nin başladığı gün itibarıyla 80 yaşın altındaki kardinallerdir. Konklave, bu kardinallerin tamamının katılımıyla gerçekleşir ve dış dünya ile tamamen izole edilmiş bir durumda yürütülür. Seçim süreci boyunca kardinaller, dış dünya ile tüm bağlantıları kesilir; telefon, internet, posta veya başka bir iletişim aracı kullanamazlar. Kardinaller, Vatikan’daki özel konaklama alanlarında kalır ve şapel ile konaklama alanları arasında özel bir ulaşım hattı kullanırlar.

Papalık Seçimi Conclave ya da Konklave

Papalık Seçimi Conclave ya da Konklave

Her gün, genellikle sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oylama turu yapılır. Oylama gizli gerçekleştirilir ve her kardinal, uygun gördüğü bir adayın adını bir kağıda yazar. Seçilecek Papa’nın, mevcut kardinallerin üçte iki çoğunluğunun oyunu alması gerekir. Kullanılan oylar oylama bittikten sonra şapelin içine kurulan özel bir sobanın içinde yakılır. Baca, Sistina Şapeli’nin dışına çıkacak şekilde bağlanmıştır ve şapelden çıkan duman siyahsa, bir Papa’nın henüz seçilmediğini anlamına gelir. Bununla birlikte, beyaz duman şapelden çıkıyorsa bu durum yeni Papa’nın seçildiği anlamına gelir. Bugün özel kimyasallar ile hazırlanan beyaz duman ve siyah duman rengi, geçmişte beyaz duman için nemli saman yakılarak çıkarılırdı. Ancak geçmişte bazen ayar tutmadığından birçok kez dumanlar birbirine karışmıştır.

Papa'nın seçildiğini gösteren beyaz duman ve Sistina Şapeli'nin içindeki oyların yakıldığı soba

Papa’nın seçildiğini gösteren beyaz duman ve Sistina Şapeli’nin içindeki oyların yakıldığı soba

Sistine Şapeli’nde  Papa seçimi amacıyla yapılan ilk toplantı 1492 yılında Papa Borgia olarak bilinen  Papa Alexander VI’nın seçilmesiyle gerçekleşmiştir. Borgia’dan sonra 52 papa seçilmesine karşın, yalnızca 25 toplantı (siyasi karışıklar, işgaller ve diğer krizler) Sistina’da yapılabilmiştir.

15’inci yüzyıla gelindiğinde Rönesans olarak nitelendirilen olağanüstü bir kültürel canlanma dönemi başlamıştır. Şapelin inşaası tamamlandıktan sonra Papa Sixtus dikkatini iç dekorasyona çevirmiştir.

Zemin çok renkli mermerden kakma işleriyle süslenirken, duvarların alt kısmı geleneksel olarak duvar halısı figürleriyle kaplıdır. Şapelin ortasındaki bariyerlerin konulma amacı Papalık hükümetinin temsilcileri yani en yüksek rütbeli din adamları (Cappela Papalis) toplantı yaparken gözlemcileri alandan ayrı tutmaktır.

Üç katlı bir düzene sahip şapel duvarlarının orta bölümünde Hz. İsa ile (sağ taraf) Musa’nın (sol taraf) yaşamını konu alan fresk tablolar bulunmaktadır. Pencereler arasındaki boyalı nişler papaların portrelerini içermektedir. Papa Julius, Michelangelo Buonarotti’yi görevlendirene kadar şapelin büyük tavanı ilk inşa edildiğinde yıldızlı sade bir dekorasyona sahiptir.

Michelangelo Buonarotti boyamadan önce şapelin tavanı yıldızlı sade bir dekorasyona sahipti.

Michelangelo Buonarotti boyamadan önce şapelin tavanı yıldızlı sade bir dekorasyona sahipti.

Göreve gelmesinin ardından Papa Julius Michelangelo’dan sade yıldızlı tavanın yeniden boyanmasını istemiş; tasvir olarak da Michelangelo’dan 12 havariyi resmetmesi istemiştir. Ancak Michelangelo Papa’nın bu isteğine direnmiş; Papa’yı şapelin tavanına Eski Ahit’te yer alan Işığın ve Karanlığın Ayrılması, Adem’in Yaratılışı, Cennet Bahçesi’nden Sürülme ve Büyük Tufan gibi 9 konuyu işlemeye ikna etmiştir. Bu fresklerin yanlarındaki / altındaki yarım ay şeklindeki gömme duvarlara ise oturur vaziyette peygamberler ve İsa’nın gelişini haber veren putperest dönemin kahinleri yani orijinal adıyla Sibyller resmedilmiştir.

Michelangelo, Sistina Şapeli’nin tüm tavanını 1508-1512 yılları arasında boyamıştır. Michelangelo tavanı boyamasının üstünden 23 yıl geçtikten sonra 1535 yılında Papa tarafından bu sefer Sistina’nın sunak bölümünü boyaması için görevlendirmiş; 6 yıl boyunca Son Yargı – Kıyamet günü temasını şapelin sunak bölümüne işlemiştir.

Şimdi bu bahsetmiş olduğumuz freskleri detaylı olarak inceleyelim.

Sistina Şapeli Freskleri

Sistina Şapeli’ndeki fresklerin planını aşağıda görsel olarak ve yazımızın sonundaki seyahat dosyaları bölümünde pdf olarak sizlerle paylaşıyoruz. Anlatımda şapelin tavanından başlayarak duvarın ilk katına göre bir sıralama izledik. Sırasıyla Sistina Şapeli’nin tavanını, Papalar Galerisini, İsa ve Musa’nın hayatını anlatan freskleri, Sistina Şapeli’nin perdelerini ve sunak bölümünde yer alan Son Yargı eserini inceledikten sonra online bilet ve giriş ücreti bölümüne geçeceğiz.

Sistina Şapeli ve Fresklerin Planı

Sistina Şapeli ve Fresklerin Planı

Sistina Şapeli’nin Tavanı

1508 yılında, sanata düşkünlüğü ile bilinen Papa II. Julius , heykeltıraş Michelangelo Buonarotti’den Sistine Şapeli’nin tavanını yeniden dekore etmesini istemiştir. Papa aslında en başta Raphael ve Bramante gibi dönemin usta sanatçılarına tavanı boyayıp boyayamayacaklarını sormuş, ancak ikisi de bu görevi kabul etmemiştir.

Söylentiye göre Raphael ve Bramante rakip olarak gördükleri ve aslında bir heykeltraş olan Michelangelo’yu gözden düşürmek için Papa’ya önermiştir. Çünkü Michelangelo Sistina Şapeli’nin tavanının süslenmesi işine dek hiç bu tarz bir işi üstlenmemiştir. Raphael ve Bramente, Michelangelo’nun yapamayacağını düşünmektedir.

Michelangelo da, fresk resminde çok az tecrübesi olduğu için tavanı boyamayı reddetmiştir, ancak Papa’nın aşırı ısrarı nedeniyle kabul etmek zorunda kalmıştır. Henüz 24 yaşında iken Aziz Petrus Bazilikası’ndaki meşhur Pieta heykelini yapan Michelangelo, Julius tarafından bu görevin kendisine verilmesi nedeniyle Raphael ve Bramente’ye sinirlenmiş, rakiplerinin kendisinin ayağını kaydırmak istediğini düşünmüştür.

Michelangelo Buonarotti ve Papa İkinci Julius

Michelangelo Buonarotti ve Papa İkinci Julius

Düşünsenize hiç tecrübeniz yok ama böyle mühim bir görev sizin omuzlarınızda.

Michelangelo 4 yılda Sistina Şapeli’nin tavanını boyadı (1508-1512). 1510 yılında Michelangelo, Sistina Şapeli’ni boyamaya bir yıla yakın bir süre ara vermiştir. Eserini bitirdiğinde 36 yaşındaydı. Ancak çok fazla zorlukla karşılaştı. Kendi iskelesini inşa etmek zorunda kaldı, asistanlarıyla ve yardımcı ressamlarla anlaşamıyordu bu nedenle çoğu zaman sadece kendisi çalıştı.

Sistina Şapeli'nin Tavanı - Genel Görünüm

Sistina Şapeli’nin Tavanı – Genel Görünüm

Sistina Şapeli'nin Tavanı - Tüm freskler tek karede.

Sistina Şapeli’nin Tavanı – Tüm freskler tek karede.

Michelangelo’nun sağlığı yoğun çalışma nedeniyle bozuldu. Çünkü bütün gün boyunca çalışıyordu. Tavanı boyayabilmek için bir çok açıda eğilerek çalışıyordu ve bu durum belini ve sırtında ölümüne dek sürecek ağrıları başlattı.

Michelangelo Adem'in Yaratılışı Freski'ni sadece dokuz günde tamamladı.

Michelangelo Adem’in Yaratılışı Freski’ni sadece dokuz günde tamamladı.

Michelangelo’nun geceleri kafasına yerleştirdiği bir aparata mumlar takarak çalıştığı söylenir. Michelangelo’nun gözleri de boyama esnasında düşen boya parçaları nedeniyle bozuldu. 1509 yılında arkadaşına yazdığı bir mektupta Michelangelo “yüzünde pislikten bir tabaka oluştuğundan” söz eder ve ekler: “omurgam kendimi katlamaktan düğümlendi, ben bir ressam değilim.”

Bütün bunlara ilave olarak ölmeden şapeli bitirmek isteyen sabırsız bir Papa ile uğraşıyordu. Papa, şapeli sık sık görmek istiyor, bir an evvel bitmesini istiyordu.

Michelangelo fresklerin çizimlerini ilk olarak gerçek ebattaki kalın kağıtlara yapmış, bu kağıtlar tavana yerleştirilmiştir. Boyama için fresk tekniği kullanılmıştır. Fresk (fresk İtalyanca taze anlamına gelmektedir) boyama tekniği hızlı bir çalışma tekniğini de zorunlu kılıyordu. Çünkü ıslak sıva üzerinde boyanan her şeyin alçı kurumadan tamamlanması gerekiyordu. Düşünün ki, Adem’in Yaratılışı freskini Michelangelo’nun sadece dokuz günde boyadığı söylenir.

Sistina Şapeli’nin tavanı, doğu tarafından (yani kapıdan girdiğinizde karşı taraftan) başlayarak dokuz plana bölünmüştür. Tavandaki freskleri tek tek ismen belirtecek olursak: Işığın Karanlıktan Ayrılması, Ay’ın ve Güneşin Yaratılışı, Toprağın Sudan Ayrılması, Adem’in Yaratılışı, Havva’nın Yaratılışı, Adem ve Havva’nın Cennetten Kovulması, Nuh’un Kurbanı, Büyük Tufan, Nuh’un Sarhoşluğu freskleridir.

Yukarıda paylaştığımız şapel planında fresklerin tam olarak yerlerini belirttik. Şimdi tavandaki sahneleri analiz edelim. Sistina Şapeli’nin tavanındaki dokuz freski üçe bölüp inceleyeceğiz. İlk bölüm Dünya’nın Yaratılışı ile ilgili sahneler. İkinci bölüm Adem’in ve Havva’nın yaratılışı ile ilgili sahneler üçüncü bölüm ise Nuh ile ilgili son üç sahne olacak.

Dünyanın Yaratılışı ile İlgili Sahneler

Tavan’da şapelin girişinin tam karşısından başlayacağız çünkü sıralama böyle. Sıralamayı takip etmeniz için girişten biraz yürüyerek ortadaki bariyerlere gelin. İlk fresk Tanrı’nın ışığı karanlıktan ayırmasını anlatmaktadır. 1511 yılında yapılan bu fresk Son Yargı freski’nin önündeki sunağın hemen üstündedir.

Karanlığın ve Işığın Ayrılması - Sistina Şapeli

Karanlığın ve Işığın Ayrılması – Sistina Şapeli

Freskte Tanrı’nın görüntüsü etrafında 4 Ignudi bulunmaktadır. Fresk panellerinin köşelerini destekler bir biçimde çizilen Ignudi figürlerinden şapelde toplam 20 adet bulunmakta olup, çıplak ve kaslı erkek figürleri olarak çizilmişlerdir. Tanrı’nın yukarıya doğru kaldırdığı kolları sanki izleyenlerin üzerinde yükseliyormuş hissi uyandırıyor.

İkinci freskte Tanrı Ay’ı ve Güneş’i yaratıyor. Aslında bu panelde iki tanrı imgesi vardır. Bir imge gezegenleri yaratırken arkası dönük Tanrı da bitkileri ve yeryüzünü yaratmaktadır.

Güneşin, ayın ve bitkilerin yaratılması - Sistina Şapeli Tavan Resimleri

Güneşin, ayın ve bitkilerin yaratılması – Sistina Şapeli Tavan Resimleri

Üçüncü freskte Tanrı suları ve karayı birbirinden ayırarak yaratıyor. Tanrı’nın el hareketi resmin tüm çerçevesine hakim görünmektedir. Tanrı’nın hemen arkasında üç melek yer almaktadır. Bu Kutsal Üçlü’nün habercisi sayılmaktadır.

Suyun ve Toprağın Ayrılması

Suyun ve Toprağın Ayrılması

Adem’in Yaratılışı

Sistina Şapeli’ndeki dördüncü fresk, dünyadaki en meşhur resimlerden biri olan Adem’in Yaratışı eseridir. Michelangelo tarafından 1511 yılında dokuz günde boyamıştır.

Sistina Şapeli Adem'in Yaratılışı Freski

Sistina Şapeli Adem’in Yaratılışı Freski

Tavanın tam ortasında yer alan freskin sol yanında, bir kolu yerde ve diğer kolu uzanmış şekilde Adem’i görüyoruz. Adem arka fonu yeşil-mavi olan ve Cennet’in Bahçeleri olarak tasvir edildiği düşünülen bir fona yerleştirilmiş. Tanrı ise sağ tarafta yaşlı ama güçlü kasları olan, griye yakın saçlı ve uzun sakalları olan bir adam olarak yatay bir zeminde tasvir edilmiştir. O güne dek Tanrı ilk defa yatay bir zeminde tasvir edilmiştir.

Tanrı’nın etrafında uçan kanatsız melekler vardır. Adem gevşek sol elini tembel bir şekilde Tanrı’ya doğru uzatmaktadır. Burada Adem’i oldukça rahat görmekteyiz. Çünkü Adem’e daha hayat verilmemiştir. Tanrı’da ise Adem’in tembelliğinin aksine ilahi bir enerji vardır. Bu iki sahne birbirini tamamlamaktadır. Tanrı’nın Adem’e hayat verecek olan işaret parmağı gergindir. Adem’in parmağı ve bileği ise dikkat edin gevşektir.

Adem'in Yaratılışı sahnesi detay- Eller

Adem’in Yaratılışı sahnesi detay- Ellere dikkat edin.

Tanrı figürünü çevreleyen kırmızı şeklin bir tül olduğunu iddia eden de vardır bir beyin olduğunu iddia eden de. Yapılan çalışmalar beynin ön lobunun, beyin sapının ve hipofiz bezinin çizildiğini öne sürmüştür. Aslında kadavra inceleyen biri olarak Michelangelo’nun insan beyninin yapısını incelemiş olma ihtimali hiç de düşük değildir. Böyle bir yerleşim ile Michelangelo’nun Tanrı’nın Adem’e onu yaratırken verdiği şeyin aslında akıl olduğunu ve dolayısıyla insanın en iyiye ve en yüksek olana ulaşabileceğini tasvir ettiği görüşü sanat tarihçileri tarafından ileri sürülmektedir.

Farklı bir görüşe göre ise Tanrı’nın etrafını kaplayan bulut, Tanrı’nın Adem’e yeni bir yaşam getirdiği bir rahimi temsil etmekte ve Tanrı’nın ve Adem’in kolları bir göbek bağını temsil etmektedir. Parmaklar birbirine değmediği için bu, göbek bağının kesildiğini ve Adem’in artık yeryüzünde yalnız olduğunu sembolize edilmektedir.

Eser hakkındaki hipotezlere değindikten sonra eseri incelemeye devam edelim. Tanrı sağ kolu ile Adem’e dokunmakta iken sol kolunu bir kadın ve çocuğun üstünde tutmaktadır. Peki bu figürler kimdir? Bu konuda iki görüş vardır. İlki bu kadının Meryem ve çocuğun İsa olduğu diğer görüş ise Adem’in gelecekteki karısı Havva olduğudur. Ancak ilk görüş daha ağırlıktadır çünkü Tanrı parmaklarını çocuğa dayamıştır ve bu çocuğun İsa olduğuna dair daha kuvvetli bir işarettir.

Adem’in yaratılışından sonra şapeldeki beşinci fresk, Havva’nın Yaratılışı sahnesi olup, Adem’in yaratılışı sahnesini takip etmektedir. Bu sahnede Tanrı uyuyan Adem’in kaburgalarından Havva’yı yaratmakta ve onu çağırmaktadır. Tanrı yaşlı, ağır-başlı ve bilge bir adam olarak tasvir edilmiştir.

Havva'nın Yaratılışı

Havva’nın Yaratılışı

Adem ve Havva’yı konu alan fresklerden üçüncü sahne ve altıncı fresk, İlk Günah ve Cennetten Kovuluş’tur. Freskteki hikaye soldan sağa doğru okunmaktadır. Resim iki sahneye bölünmektedir. Soldaki sahnede ölümsüz hayata sahip Adem ve Havva Cennet Bahçeleri’ndeki İyilik ve Kötülüğü Bilme Ağacı’ndan kendilerine yasaklandığı halde şeytan tarafından kandırılarak meyve almaktadır. Ağaç incir ağacı şeklinde tasvir edilmiştir. Şeytanın alt kısmı yılan üst kısmı ise kadın figürü şeklindedir. Burada kadının baştan çıkarıcılığına bir atıf vardır. İncil’deki hikayenin aksine Havva meyveyi doğrudan Adem’den değil ağaçtan koparmaktadır.

Cennetten Kovulma Sahnesi - Sistina Şapeli Tavanı

Cennetten Kovulma Sahnesi – Sistina Şapeli Tavanı

Eserin sağ tarafı Adem ve Havva’nın cennetten bir melek tarafından kovulmasını temsil eder. Sahnenin arka fonu daha çoraktır, çünkü artık Adem ve Havva cennette değildir. Burada dikkat çeken başka bir ayrıntı ise Adem ve Havva’nın cennette çok daha genç yeryüzünde ise yaşlanmış tasvir edilmeleridir. Sahnenin geneline baktığınızda Adem Havva – ortadaki ağaç ve yeryüzündeki Adem ve Havva’nın bir “M” harfi oluşturduğu dikkatinizi çekecektir. Belki de Michelangelo bir imza koymuştur kim bilir.

Nuh ile İlgili Sahneler

Nuh ile ilgili panellere başlıyoruz. İlk panel yedinci fresk olan Nuh’un Adağı / Kurbanı’dır. İncil’de yer alan bu sahneye göre Nuh tufandan kurtuldukları için bir kurban kesmekte karısı ve etrafındakiler bunu kutlamaktadır. İncil’de Nuhun adak kesmesi Büyük Tufan’dan sonra gelmektedir ancak Michelangelo kronolojik sıralamaya uymayarak önce çizmeyi yeğlemiştir.

Nuh'un Adağı - Sistina

Nuh’un Adağı – Sistina

Sekizinci fresk Büyük Tufan’dır. Freskte küçük ve sıkı bir şekilde gruplanmış 60 figür vardır. Freskin ana teması çaresizliktir. Michelangelo Büyük Tufan’ın dört farklı sahnesini canlandırmak için suyun ve gökyüzünün alanını kullanmıştır.

Büyük Tufan - Nuh Tufanı

Büyük Tufan – Nuh Tufanı

Freskin sağ tarafında, bir grup insanın bir barınağın altına girerek yağmurdan korunacak bir sığınak aradığını görüyoruz. Bir kişi boğulmuş oğlunu sırtlayarak çaresizce sığınağa götürmeye çalışıyor. Freskin sol tarafında ise gittikçe yükselen sudan kaçarak yükseklere ve ağaca tırmanan çaresiz insanları görüyoruz. Ortada ise ufak bir teknenin, batmak üzere olduğunu görüyoruz. En arka plana baktığımızda ise daha sakin bir tasvir içerisinde kurtuluş için Nuh’un Gemisi’ni inşa eden insanları görüyoruz.

Dokuzuncu ve son fresk şapelin giriş kapısından sonra sizi karşılayan ilk fresktir: Nuh’un Sarhoşluğu.

Nuh'un Sarhoşluğu - Sistina Şapeli'nin Tavanı

Nuh’un Sarhoşluğu – Sistina Şapeli’nin Tavanı

Freskin hikayesi diğer tavan freskleri gibi İncil’den alınmıştır. Büyük Tufan’dan sonra Nuh çiftçilik yaparak üzüm yetiştirmeye karar vermiştir. Nuh sarhoş olup çıplak bir şekilde uyuya kalmıştır. Nuh’un oğlu Ham çıplak gördüğü babasını kardeşlerine söyledi. Oğulları kimse onu görmesin diye üstünü bir bezle örttüler. Arka fonda kırmızı elbiseli figür de Nuh’tur. Tufandan sonra sıkı bir şekilde çalışırken tasvir edilmiştir.

Evet değerli arkadaşlar, Sistina Şapeli’nin tavanını bitirdik. Tavanı incelerken dikkatinizi çekecektir, üçgen şeklinde dirsekler, üçgen şeklindeki dirsekleri tamamlar nitelikte dikdörtgen paneller ve onun altında yarım ay şeklinde gömme duvarlar yer almaktadır. Şimdi tavandan aşağıya doğru ineceğiz.

Peygamberler ve Kahinler

İlk olarak şapel tavanını bütünler nitelikteki dikdörtgen panellere değinmek istiyoruz. Bu panellerde Michelangelo İsa’nın gelişini müjdeleyen 12 figür vardır. Peygamberler ve antik çağın kadın kahinlerine bu bölümlerde yer verilmiştir. (orjinal adıyla Sibyller).

Sibyl, bir tanrının etkisi altında kutsal yerlerde kehanetlerde bulunan antik dönem kahinleri & peygamberleri olarak tanımlanır.

Michelangelo’nun yedi peygamberle birlikte resmettiği 5 kahin İsa’nın geleceğini müjdelediği için peygamberlerle birlikte karışık bir sıralamada resmedilmiştir.

Sistina Şapeli'ndeki 5 kadın kahin. Sırasıyla Libya Kahini, Acem Kahini, Cumae Kahini, Eritre Kahini, Delphoi Kahini

Sistina Şapeli’ndeki 5 kadın kahin. Sırasıyla Libya Kahini, Acem Kahini, Cumae Kahini, Eritre Kahini, Delphoi Kahini

Sistina Şapeli’nde yer verilen peygamberler Yunus, Yeremya, Daniel, Ezekiel, İşaya, Yoel ve Zekeriya peygamberlerdir. 5 kadın kahin ise Libya Kahini, Acem Kahini, Cumae Kahini, Eritre Kahini, Delphoi Kahinidir.

Sistina'daki Ezeikel, İşaya, Yoel ve Zekeriya Peygamberler

Sistina’daki Ezeikel, İşaya, Yoel ve Zekeriya Peygamberler

Sistina'daki Yunus - Yeremya ve Daniel Peygamberler

Sistina’daki Yunus – Yeremya ve Daniel Peygamberler

Michelangelo, Lunette adı verilen (Fransızca küçük ay demektir) yarım ay şeklindeki gömme duvarlara ve onların üstündeki üçgen biçimindeki dirseklere ise İsa’nın atalarını ve onların ailelerini resmetmiştir. İsa’nın atalarının yer aldığı yarım ay şeklindeki sahnelerin altında dikey pozisyonda yerleştirilmiş Papa freskleri yer almaktadır. Aşağıdaki resimde şapel tavanının hemen altındaki bu yerleşimleri kolaylıkla farkedebilirsiniz.

Sistina Şapeli İsa'nın Ataları ve Papa Freskleri

Yukarıdan aşağıya Peygamber ve Sibyler üçgen şeklindeki yerleşimlerde İsa’nın atalarının aileleri, yarım ay şeklinde gömme duvarlarda İsa’nın ataları ve pencere kenarlarında papa freskleri vardır.

Lunette'lerden ikisi - Yarım ay şeklinde yerleştirilen bu fresklerde İsa'nın atalarına yer verilmiştir.

Lunette’lerden ikisi – Yarım ay şeklinde yerleştirilen bu fresklerde İsa’nın atalarına yer verilmiştir.

Tavan Köşeleri – Pandantifler

Pandantif dünya üzerinde ilk olarak Ayasofya’da uygulanan mimari bir unsurdur. Tavan köşeleri olarak çevrilebilir. Bu mimari unsurun amacı tavan-kubbe ve duvarlar arasında taşıyıcı bir element olmasıdır.

Sistina Şapeli’nde 4 pandantif bulunur ve Michelangelo tarafından 1509-1511 yılları arasında boyanmıştır. Pandantifler, İsrailoğulları’nın (Yahudi halkının) İncil’de geçen kurtuluş hikayesini anlatmaktadır.

İçeri girdikten sonra en soldan başlayarak saat yönünün tersine hareket ettiğinizde hikayeler sırasıyla şunlardır: Davud ve Golyat, Haman’ın ölümü, Musa ve Pirinç Yılan son olarak da Judith’in Holofernes’in başını kesmesi sahnesi.

Fresklerden kısaca bahsedelim.

Davut ve Golyat: Burada Davut’un İsrail halkını köle yapacağına yemin eden Golyat’ın başını kesmesi sahnesi canlandırılmıştır.

Davut Golyat'ın başını keserken

Davut Golyat’ın başını keserken

Haman’ın Ölümü: İncil’de Haman asılarak öldürülmüştür. Ancak Michelangelo’nun betimlemesinde, Haman çarmıha gerilmiş olarak görünmektedir. Aynı durum Dante’nin eserinde de bu şekilde tasvir edilmiş olup Michelangelo’nun Dante’den aldığı ilham açık bir şekilde görünmektedir.

Haman'ın cezalandırılması

Haman’ın cezalandırılması

Musa ve Pirinç Yılan: Tanrı’nın ve Musa’nın arkasından konuşan İsrailoğulları halkının zehirli yılanlar ile cezalandırılmasını konu alır. İncil’e göre Tanrı Musa’nın bir yılan heykeli yapmasını emretmiş daha sonra pişman olanlar ona bakarak iyileşmişlerdir.

Pirinç Yılan

Pirinç Yılan

Judith’in Holofernes’in başını kesmesi: Babilli bir komutan olan Holofernes, İsrail’e saldırı emri almış, ancak genç bir Yahudi kız olan Judith, Holofernes’i sarhoş ederek öldürmeyi başarmıştır.

Judith ve Holofernes

Judith ve Holofernes

Holofernis'İn kesik başı - detay

Holofernis’İn kesik başı – detay

Papalar Galerisi

Sistina Şapeli’nde pencerelerin ve nişlerin yanlarında gördüğünüz figürler ilk papaların freskleridir. Pencerelerin izin verdiği ölçüde yerleştirilen fresklerde toplamda o güne kadar görev yapmış papalardan 28 tanesine yer verilmiştir.

Sistina Şapeli - Papa Freskleri

Papa freskleri pencere yanlarında yer almaktadır.

İsa ve Musa’nın Hayatı

Altarın yani *şapelin sunağının* sol (güney) tarafındaki duvar Musa’nın hayatını anlatan fresklerle sağ (kuzey) tarafındaki duvar ise  İsa’nın hayatını anlatan fresk panellerle kaplıdır.

Hikayelerin okumaları Musa’nın fresklerinde sağdan sola doğru; İsa’nın hayatını anlatan fresklerde ise soldan sağa doğru yapılmakta olup fresklerin resmedilmesi kronolojik bir sırada yapılmıştır.

Musa’nın ve İsa’nın hayatının anlatıldığı bölümler Rönesans’ın ünlü ressamları Botticelli, (Uffizi’deki Venüs’ün Doğuşu eserini yapan ressam) Perugino, Rosselli gibi ünlü isimlerin tasvirleriyle süslenmiştir. Yani Michelangelo’nun eseri değildir.

Musa’nın hayatını anlatan paneller, Son Yargı Freski’nden şapel girişinin üstündeki duvara dek kronolojik bir şekilde sıralanmıştır. Yani sıralama girdiğiniz kapıdan değil tam karşınızdan başlamaktadır. Başlangıçta 8 panel vardır, ancak Musa’nın doğumunu anlatan panel Son Yargı freskinin yapılabilmesi için yıkılmıştır.

 Musa’nın firavundan kaçması ve Kızıldenizi geçişi (üçüncü Panel) Tanrı’nın Musa’ya görünerek Musa’ya halkını vaadedilen topraklara götürmesini söylemesi ve Musa’ya on emirin yazılı olduğu tabletlerin verilmesi (dördüncü panel), son olarak da İncil’de yer alan Musa’nın bedeni üstündeki tartışma sahnesi (girişteki duvarın üstündedir) panellerde yer almaktadır. Yukarıda paylaştığımız Sistina Şapeli planında hangi freskin tam olarak nerede olduğunu işaretledik, sahnelerden iki görsel paylaşmakla yetiniyoruz.

Korah Oğullarının Cezası veya İsyancıların Cezası - Musa'nın Hayatı

Korah Oğullarının Cezası veya İsyancıların Cezası – Musa’nın Hayatı

Musa'nın Kızıldeniz'i Geçmesi Freski

Musa’nın Kızıldeniz’i Geçmesi Freski

İsa’nın hayatının anlatıldığı paneller ise başlangıçta sekiz panelden oluşmakta olup Son Yargı freskinin yanındaki panelden şapel girişine doğru kronoloji bir çizgide ilerlemektedir. Son Yargı eserinin yapılabilmesi için İsa’nın doğuşunu anlatan panel yıkılmak zorunda kaldığından hikaye İsa’nın vaftizi ile başlamakta olup; sırasıyla İsa’nın Günahları, Havarilerin Mesleği, Dağdaki Vaaz, Anahtarların Teslimi, İsa’nın son yemeği ve diriliş ile biter. Diriliş freski giriş yaptığınız kapının hemen üstünde yer almakta olup; yanında da Musa’nın bedeni üzerindeki tartışma sahnesinin freski vardır. Şapel planımızda fresklerin yerleşimi gösterilmiş olup; fresklerden ikisinin görseline yer vermek istiyoruz.

İsa'nın Aziz Petrus'a cennetin anahtarlarını teslimi.

İsa’nın Aziz Petrus’a cennetin anahtarlarını teslimi.

İsa'nın Son Yemeği freski - Cosimo Rosselli.

İsa’nın Son Yemeği freski – Cosimo Rosselli.

Perde Süslemeleri

Sistina Şapeli’nin duvarının ilk bölümünde perde süslemeleri bulunmaktadır. Ancak bu perde süslemeleri sadece dekorasyondur. Sahte perde süslemeleri olarak anılır. Antik dönemden beri kutsal törensel yerlere perde süslemesi yapıldığı bilinmektedir. Botticelli gibi ustalar tarafından yapılan bu süslemeleri Sistina Şapeli’nin duvarının ilk katında görebilirsiniz.

Sistina Şapeli'ndeki Perde Süslemeleri

Sistina Şapeli’ndeki Perde Süslemeleri sağ ve sol duvarların ilk katını oluşturmaktadır.

Buraya dini törenler esnasında (örneğin Papalık Seçimleri gibi) dini motifleri ve hikayeleri içeren halılar asılmıştır. Hatta Şubat 2020’de Raphael’in ölümünün beşinci yüzüncü yıldönümü anmaları nedeniyle, Raphael tarafından tasarlanan ve Flamen sanatçılar tarafından 1515-1521 yılları arasında ünlü duvar halısı ustası Pieter van Aelst’in atölyesinde yapılan 12 adet duvar halısı orijinal yerlerine yeniden yerleştirilmiştir. Serginin video linki için tıklayınız. Bugün bu halıları Vatikan Resim Galerisi’nde Rafael’e ayrılan 8 numaralı odada görebilirsiniz.

Son Yargı Freski

Michelangelo, Sistina Şapeli’nin tavanını 36 yaşında bitirerek Papa Julius’un kendisine verdiği görevi bitirmiştir. Ancak şapelin tavanı Michelangelo’nun Sistina’daki son eseri olmayacaktır. Papa Clement tarafından bu sefer 25 yıl sonra 61 yaşında tekrar göreve çağrılacaktır. Bu sefer kendisine verilen görev şapelin sunak (altar) bölümüne Son Yargı sahnesini yani Kıyamet gününü boyamak olacaktı. Son Yargı sahnesinde Michelangelo, yeryüzüne ikinci kez gelen İsa’nın kimin cennete gidip kimin cehenneme gideceğine ilişkin karar vermesine ilişkin hikayeyi anlatmıştır.

Son Yargı freskinin tamamlanması Michelangelo’nun 5 yılını aldı. 32 yaşında gençken sahip olduğu enerjiye sahip değildi, üstelik daha önce şapelin tavanını boyarken başlayan korkunç bel ve sırt ağrıları vardı.

Son Yargı (Kıyamet Günü) Freski Genel Görünümü

Son Yargı (Kıyamet Günü) Freski Genel Görünümü

Değerli arkadaşlar şimdi freski anlatmaya başlayalım. Merkeze bakmanızı istiyoruz. Freskin tam ortasının üstündeki çıplak figür annesi Meryem’in yanındaki İsa’dır. Meryem İsa’nın yukarıya doğru kaldırdığı kolun altındadır. İsa’nın bir kolunun yukarıda olması onun cennete götürdüklerini, bir kolunun aşağıda olması ise cehenneme sürüklediklerini betimler.

Son Yargı - Kıyamet Günü Freski'nin merkezindeki İsa ve çevresi

Son Yargı – Kıyamet Günü Freski’nin merkezindeki İsa ve çevresi.

İsa’nın çarmıha gerilmesi nedeniyle vücudunda oluşan yaralar açıkça görülmektedir. İsa ile ilgili dikkat çeken başka bir detay ise İsa’nın antik çağın tanrıları gibi resmedilmesidir. Çıplak ve kaslı bir figür olarak Apollon’a benzetildiğine ilişkin görüşler vardır. Eserin merkezindeki İsa gerçekten Vatikan Müzesi’ndeki Apollo Belvedere heykeli ile büyük benzerlik taşımaktadır.

Freskin arka fonu mavi renktedir. Materyal olarak göktaşı (yani lapis lazuli) kullanılmıştır.  Bu materyal o dönemde en zor bulunan ve pahalı materyallerden biridir.

Freskin üstünde iki bölüm bulunmaktadır. Bu bölüm İsa’nın Çilesini temsil etmektedir. Melekler tarafından taşınan haç, İsa’nın başındaki dikenli tel ve sağ bölümde ise taşınan bir sütun vardır. Bu sütun Hristiyan inancına göre İsa’nın çarmıha gerilmeden önce bağlanarak eziyet edildiği sütundur.

Son Yargı'nın üst kısmındaki melekler

Son Yargı’nın üst kısmındaki melekler.

Mesihin etrafında çoğunlukla çok acı verici ölümler sonucu şehit edilen azizler vardır. İsa’nın hemen altında bulutların üzerinde oturan Aziz Lawrance ve Aziz Bartholomew yer almaktadır. Lawrance’ın elinde tuttuğu merdiven onun ızgara üzerinde yakılarak öldürülmesini; Aziz Bartholomew’in elinde tuttuğu deri ise canlı canlı derisi yüzülerek öldürülmesini sembolize eder.

Son Yargı - Aziz Lawrance ve Aziz Bartholomew. Aziz Bartholomew'in elinde tuttuğu derinin yüzüne Michelangelo Buonarotti kendi oto portresini yapmıştır.

Son Yargı – Aziz Lawrance ve Aziz Bartholomew. Aziz Bartholomew’in elinde tuttuğu derinin yüzüne Michelangelo Buonarotti kendi oto portresini yapmıştır.

Bartholomew’in diğer elinde tuttuğu bıçak kendisini şehit eden silahı temsil etmektedir. Burada Michelangelo, Bartholomew’in elinde tuttuğu deride yüz figürü olarak kendi yüzünü seçmiştir. Yani sanatçı esere kendi otoportresini işlemiştir.

İsa’nın ve Meryem’in yanındaki iki figür sırasıyla Yahya ve Aziz Andrew’dir. Arkası dönük Andrew’in elinde çarmıha gerildiği haçı taşıdığı ve bu haçın çapraz olduğu detayına dikkat ediniz. Aziz Andrew çarmıha gerilerek idamından önce İsa gibi çarmıha gerilmek istememiş bunun ona saygısızlık olacağını düşündüğünden çapraz bir şekilde çarmıha gerilmek istemiştir.

Aziz Andrew ve Yahya detayı - Sistina Şapeli

Aziz Andrew ve Yahya detayı – Sistina Şapeli.

İsa’nın sağ tarafında Aziz Petrus ve Paul yer almaktadır. Beyaz sakallı ve elinde anahtar tutan figür ilk Papa sayılan Aziz Petrus’tur. Petrus’un elindeki anahtar, İsa’nın ona teslim ettiği cennetin anahtarlarıdır. Petrus’un hemen yanındaki kızıl elbiseli adam ise Aziz Paul’dur.

Elinde cennetin anahtarını tutan Aziz Petrus ve kırmızı elbiseli Aziz Paul.

Elinde cennetin anahtarını tutan Aziz Petrus ve kırmızı elbiseli Aziz Paul.

Ölüleri uyandırmak için meleklerin trompet çalmasını aşağıdaki figürden görebilirsiniz. Figür Son Yargı eserinde ortada altta yer almaktadır. İki melek trompet çalarak ölüleri uyandırmaya çalışırken iki melek de iki kitapla meşguldür. Küçük olan kitap cennete gidecekleri, daha büyük olan ise cehenneme gideceklerin isimlerini içeren kitaptır.

Ölüleri uyandıran melekler.

Ölüleri uyandıran melekler.

Son Yargı Freskinin kompoziyonu alt bölümde ikiye ayrılır. Sol taraf (İsa’nın sağ tarafı) cennete gidecekler; sol tarafı ise cehenneme gidecek lanetlileri tasvir etmiştir. Önce cennete gideceklere değinelim.

Freskin sağ alt tarafı - Cennete gideceklerin tasviri.

Freskin sağ alt tarafı (bakana göre sol taraf oluyor)- Cennete gideceklerin tasviri.

Kıyamet günü freskinin sağ alt tarafında (bakana göre sol altta) ölüler mezarlarından çıkmaktadır. Burada dikkat çeken detay, bazı ölüler kendiliğinden ayağa kalkarken bazıları da melekler tarafından kaldırılmaktadır. Bu betimlemenin dünyada işlenen iyi işlerin öbür tarafta kurtulmayı sağladığına vurgu olduğu düşünülmektedir. Sağ alt tarafa dikkat ederseniz bir tarafında iki melek tarafından çekilen diğer yanda ise yer altındaki bir şeytan tarafından çekilen bir ölünün mücadelesinin tasvir edildiğini görebiliriz.

Kıyamet günü freskinin sol alt tarafında ise (bakana göre sağda) cehenneme gidecekler tasvir edilmiştir. Burada şeytanlar lanetlenmişleri cehenneme çekerken, bu kaderden kaçmak isteyenler melekler tarafından dövülerek cehenneme itilmektedir. Burada tek gözünü kapatmış “lanetlenmiş adam” figürüne de dikkat etmek istiyoruz. Yüzünde bedenini ısıran ve kendini cehenneme doğru çeken şeytanlardan kaçmanın imkansızlığı nedeniyle bir çaresizlik ve dehşet vardır.

Meleklerin cehennemden kaçmak istemeyenleri dövmesi sahnesi

Meleklerin cehennemden kaçmak istemeyenleri dövmesi sahnesi.

Son Yargı'nın cehenneminden bir detay - Lanetlenmiş Adam.

Son Yargı’nın cehenneminden bir detay – Lanetlenmiş Adam.

Yunan mitolojisinde cehennem ile dünyayı ayıran nehre Styx adı verilir. Bu nehirde Kharon adlı bir kayıkçı bulunur. Kharos teknesiyle ölüleri Hades’e yani cehenneme taşır.

Michelangelo eserinde bu mitolojik sahneyi Hristiyan teolojisi ile birleştirmiş. Styx nehrini ve Kharon’u Son Yargı eserine taşımıştır. Eserde kayıkçıyı ölüleri taşırken ve kaçmak isteyenlere doğrulttuğu küreği ile görüyoruz.

Charon lanetlileri cehennemin kıyılarına sürüyor ve sağ alt köşede eşek kulaklı Minos

Charon lanetlileri cehennemin kıyılarına sürüyor ve sağ alt köşede eşek kulaklı Minos’a dikkat edin.

Başka bir enteresan ayrıntı da cehennem tasvirinde sağ alt köşede üzerine yılan dolanmış bir şekilde duran Minos’tur. Minos da mitolojiden alınmış olup mitolojide cehenneme gideceklerin cehennemin hangi katına gideceklerini yılanın dolandığı sarmal sayısından belirleyen bir figürdür.

Michelangelo Minos’u çizmeden önce eserlerindeki çıplaklığı şiddetli bir şekilde eleştiren Biagio da Cesena’nın Papa’ya şikayetleri ile karşılaşmış, Minos’u Cesana’nın suratı şeklinde çizmiştir. Cesena bunun düzeltilmesini istemiş ancak Papa ben müdahale edemem yanıtını vermiştir. Michelangelo’nun antik dönem mitolojisinden figürleri eserine dahil etmesinde Dante’nin İlahi Komedya’sında yer alan Inferno’dan (cehennemden) esinlendiği görüşü hakimdir.

Kıyamet Günü freskinin tamamında dikkat çeken şey yüzlerce figürünün neredeyse tamamının kaslı ve çıplak figürler olmasıdır. Kadın figürleri dahi kaslı olarak betimlenmiştir. Daha önce Vatikan Müzesi yazımızda Michelangelo’nun antik Roma heykellerini (özellikle Belvedere Torso) heykelini freskleri boyarken model olarak aldığını belirtmiştik. Ayrıca Leonardo da Vinci gibi Michelangelo’nun da anatomiye yoğun ilgisi olduğu, hatta suçluların kadavrasını incelediğini biliyoruz.

Son Yargı freskindeki çıplak figürler başta kilise tarafından yadsınmadı. Karşı çıkanlar olsa da Papa itirazlarını kabul etmedi. Ancak 1465 yılında Michelangelo öldükten bir yıl sonra, dini figürlerde çıplaklığı sansürleyen bir yasa kabul edildi ve Papa Paul’un talimatıyla figürlerin bir çoğu peştamal ve tüllerle örtülmüştür. Yapımında onca mimar ve ressam bulunmasına rağmen Sistina Şapeli Michelangelo’nun eseridir demek yanlış olmayacaktır.

Sistina Şapeli freskleri asırlarca yapılan Papalık seçiminde sobadan çıkan dumanın etkisiyle kararmış ve kirlenmiştir. Renkler canlılığını kaybetmiştir. 1980 yılında başlayan büyük restorasyonun bitmesinin ardından şapeldeki fresklere sonradan yapılan ilaveler kaldırılmış, asırların kirleri temizlenmiş ve Michelangelo’nun gerçek ve çarpıcı renkleri tekrar ortaya çıkarılmıştır.

Uymanız Gereken Kurallar

Sistina Şapeli ziyaretinizde uymanız gereken ve görevliler tarafından denetlenen bazı kurallar vardır. Sistina Şapeli’nde Vatikan Müzesi’nde geçerli olan kıyafet kuralları geçerlidir. Ancak denetimin daha sıkı olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu nedenle omuzlarınızı açık bırakan kıyafetlerle gelmemeniz gerekmektedir.

Ayrıca Sistina Şapeli’nde fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktır. Şapel görevlileri bu konuda oldukça sert ve kırıcı olabilmektedir. Olabildiğince size görsel ve yazılı olarak aktarmaya çalıştık. Bizim önerimiz tüm zamanınızı şapeli incelemeye ayırın.

Çalışma Saatleri

Sistina Şapeli giriş saatleri Vatikan Müzesi ile aynıdır. Yani Pazar günü hariç tüm hafta 10’da girebilirsiniz.  Pazar günler kapalıdır. Ancak; erken giriş biletlerinde bu saati daha erkene çekebilirsiniz. Şapelin kapanış saati müzelerden farklılık gösterir. Şöyle ki, şapel müzelerden yarım saat kadar önce kapanmaktadır.  (Müzelerin kapanışı Pazartesi, Salı,Çarşamba ve Perşembe akşam 20:00 – Cuma ve Cumartesi günleri 22:00’dır) Müzelere izin verilen en son giriş saati kapanıştan 2 saat öncesidir.

Çalışma saatleri dönemsel olarak değişiklik göstermektedir. Rezervasyonunuzu yaparken, biletinizi müzenin kapanışına yakın bir saate almamanızı öneriyoruz. Bu durum Sistina’ya yetişmek için müzeleri hızlı gezmek zorunda kalmamanız için önemlidir.

Sistina Şapeli Bileti ve Giriş Ücreti

Daha önce Vatikan Müzesi yazımızın Vatikan Bileti bölümünde de belirttiğimiz üzere, Sistina Şapeli’ni ziyaret etmek için Vatikan Müzesi’ne giriş yapmalı ve şapele giden doğrusal hattı izlemek zorundasınız. Dolayısıyla Sistina Şapeli giriş ücreti Vatikan giriş ücretine dahil olup yazı tarihi itibariyle online rezervasyon ücreti dahil 22 Euro’dur. Sistina Şapeli bileti için ayrı rezervasyon yaptırmanıza gerek bulunmayıp Vatikan Müzesi bileti ile Sistina Şapeli’ne giriş yapabilirsiniz.

Bilet Kuyruğu

Vatikan Surları önündeki bilet kuyruğundan bir kesit. Sistina Şapeli bileti ve giriş ücreti müze giriş ücretine dahildir.

Giriş limiti belirli olan Vatikan Müzesi ve Sistina Şapeli için biletler turizm dönemlerinde 2-3 hafta öncesinde tükenebilmektedir. Bu nedenle bilet ya da tur rezervasyonunuzu önceden online olarak yapmanızı öneriyoruz. Hızlı giriş bileti alarak bilet kuyruğunda beklemeden sadece elektronik posta adresinize gönderilen maildeki barkodu okutarak temassız giriş yapabilirsiniz.

Online bilet için size iki site öneriyoruz ilki Tiqets (Tıklayınız) ya da Getyourguide (Tıklayın) bu iki sitenin müşteri hizmetleri ve destek birimi uluslararası çapta ve büyük olup, herhangi bir aksaklık yaşamadan giriş yapabilirsiniz.

Online bilet rezervasyonuna alternatif seçenekler olarak yabancı dillerde düzenlenen rehberli tur seçeneklerini (Tıklayınız-1) ya da (Tıklayınız-2) dil bilginiz varsa değerlendirebilirsiniz.

Eğer Sistina Şapeli’ni tatil bütçeniz dahilinde yoğun kalabalıklarla birlikte değil de daha sakin ve boş ziyaret etmek isterseniz erken giriş bileti (Tıklayınız) ya da gece turu rezervasyonu (Tıklayınız) yapmayı düşünebilirsiniz. Elbette bu biletlerin & turların fiyatları normal giriş biletine nazaran daha yüksektir. Bütçeniz dahilinde değerlendirebilirsiniz.

Sistina Şapeli’ne Nasıl Gidilir?

Sistina Şapeli’ne ulaşım bilgileri, Vatikan şehri ile aynıdır. Metro ile ulaşmak için A hattında yer alan Ottaviano ya da Cipro metro istasyonunda indikten sonra 8-10 dakikalık kısa bir yürüyüşle müzeye giriş sağlayabilirsiniz. Ayrıca bu bölgeye giden bir çok otobüs hattı bulunup, 40,64,60, 81,32,492 nolu otobüs hatlarını kullabilirsiniz.Müzeye giriş sağladıktan sonra müzenin doğrusal hattı sizi şapele ulaştıracaktır.

Ziyaret Önerileri

  • Şapel girişi ile fresklerin sıralaması birbirine zıttır. Yani örneğin tavanda Michelangelo’nun hikayesi Tanrı’nın ışığı karanlıktan ayırması ile başlamaktadır ve bu fresk tam karşınızdaki son yargı freskinin hemen üstündeki ilk fresktir. Bu nedenle giriş yaptıktan sonra şapeli ikiye ayıran bölüme gelip bakmanızı öneririz.
  • Vatikan kuralları her anlamda çok sıkı uygulanmaktadır. Fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktır. Görevlilerin bu konudaki tutum ve davranışları maalesef oldukça sert. Fotoğrafla uğraşmadan ve acele etmeden buranın tadını çıkarmanızı öneririz.
  • İçeriye doğrudan alınmıyorsunuz. Çok kalabalık ve yoğun talep var. İçeriye büyük gruplar halinde insanlar alınıyor. Ancak bu durumun, anın tadını çıkarmanıza engel olmasına izin vermeyin.
  • Fresklere bakarken arada boynunuzu hareket ettirin 🙂 Buraya gelip başını hiç eğmeden bakması sonucunda boynu üç gün ağrıyan arkadaşlarımız oldu.
  • Vatikan Müzesi’nde son göreceğiniz yer Sistina Şapeli değildir. Vatikan’ı, ona ayrılan verimli “bir” günde dinlenerek gezmenizi öneriyoruz. İnsanlar Sistina’ya ulaşmak için acele ediyor, ulaştıktan sonra da hemen müzeleri terk ediyor. Oysa daha Pio Christiano, Resim Galerisi, Gregoryen Profane Müzesi gibi yerler var.

Son Söz

Yazımızı Johann Wolfgang Goethe’nin 1787 yılında Sistina Şapeli’ni görmesinin ardından sarf ettiği sözlerle bitirmek istiyoruz “Sistina şapeli’ni görmeden, bir insan bir adamın neler başarabileceği hakkında elle tutulur bir şey hayal edemez.” Tüm zamanların en iyi sanatçısına saygılarımızla. Yazımızı okuduğunuz için teşekkür ediyor, iyi geziler diliyoruz.

Videolar
Yakındaki Yerler
Popüler
Vatikan Müzesi
Giriş:
€26.00
Roma 0.4 km
Katolik kilisesinin kalbi olan Vatikan şehri dünyanın en büyük olmasa da en güzel müzesine ev sahipliği yapma […]
Sant'Angelo Kalesi
Giriş:
€17.00
Roma 0.98 km
Merhaba, bu yazımızda Sant'Angelo Kalesi ziyaretinize rehberlik etmesi amacıyla Sant'Angelo Kalesi tarihçesi, […]
Trevi Çeşmesi'nde Profesyonel Fotoğraf Çekimi
Giriş:
€55.00
Roma 2.4 km
Roma'nın kalbinde yer alan ikonik Trevi Çeşmesi'nin muhteşem manzarasının önünde kendinizi, ailenizi veya ark […]
Kapitolin (Capitolini) Müzesi
Giriş:
€10.00
Roma 2.58 km
Kapitolin Müzesi - Müzeleri, dünyadaki en eski sanat eserleri koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. 1471 yı […]
Kolezyum Önünde Profesyonel Fotoğraf Çekimi
Giriş:
€45.00
Roma 3.34 km
Roma'da Kolezyum önünde fotoğraf çekimi deneyimi yaşayarak ziyaretinizi ömür boyu sürecek bir anıya dönüştürü […]
Popüler
Kolezyum
Giriş:
€22.00
Roma 3.36 km
Roma’nın ve Roma İmparatorluğu’nun sembol yapısı olan Kolezyum, neredeyse 2.000 yıldır kadim Roma’nın kalbind […]
Borghese Galerisi
Giriş:
€27.00
Roma 3.36 km
Borghese Galerisi (Galleria Borghese) ile ilgili bu rehber yazımızda Galeri'nin tarihçesini, görülmesi gereke […]